20 Ağustos 2013 Salı

Besmele-i Şerifenin Esrarı

Haberde geldiğine, göre, Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:

-"Semaya çıktığım mirâc gecesinde, bana cennetlerin hepsi arzolundu. Orada dört nehir gördüm. Sudan bir nehir, sütten bir nehir, hamr (şarap)dan bir nehir ve baldan bir nehirdi. Ve dedim ki:
-"Ey Cebrail bu nehirler nereden kaynayıp çıkıyor ve nereye akıyorlar?" Cebrail Aleyhisselâm:
-"Bunların nereden kaynayıp, nereye aktığını ben de bilmiyorum. Kevser havuzunun başına git. Orada rabbine dua et, onların kaynayıp, aktığı yerleri ya sana göstersin veya da sana öğretsin," dedi.
Rabbine dua etti. Bir melek geldi. Efendimiz (s.a.v.) Hazret­lerine selam verdi. Melek:
-"Muhammed Mustafa (s.a.v.) gözlerini yum," dedi. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, gözlerimi yumdum, dedi. Sonra melek,
-"Gözlerini aç," dedi. Ben de açtım. Bir de baktım ki, büyük bir ağacın yanındayım. Beyaz inciden bir kubbe gördüm. Kubbenin kırmızı altından büyük bir kapı ve kilidi vardı. Dünyada ki bütün insan ve cinler, bir bu kubbenin üzerine konsalardı, bir dağın üzerindeki kuş kadar yer kaplarlardı. Dört nehrin bu kubbenin altından aktıklarını gördüm. Dönmek istediğim sırada melek, bana.
-"Neden kubbe'nin içine girmiyorsun?" dedi. Ben, ona: -"Nasıl gireyim ki, kapının üzerinde kilit var.   Anahtarı da bende yok," dedim. Melek:
-"Onun anahtarı, dir" dedi. Ben kapının kilidine yaklaştım. Ve: dedim. Kilit kendiliğinden açılıverdi. Kubbeye girdim. Bu dört nehrin kubbenin dört köşesinde aktığını gördüm. Kubbenin dört köşesinde yazılıydı.
Su nehri mim'inden akıyordu.
Süt nehri, hâ'sinden çıkıyordu.
Şurup nehri, mim'den akıyordu.
Bal nehri,  miminden çıkıyordu.
Ben bu dört nehrin aslının Besmele-i Şerîfe olduğunu anladım. Cenâb-ı Allah bana şöyle buyurdu:

-"Ey habibim Ahmed! Rasûlüm Ya Muhammedi Senin ümmetinden kim, beni bu isimler ile riyâ'dan halis kalb ile Li derse, ona bu nehirlerden içireceğim."


Besmele-İ Şerifeyi Okuması

  
Sen Fâtiha-i şerîfe'yi, besmele fasilasıyla beraber kesiksiz olarak; bir nefeste okursan, Muhammed Mustafa (s.a.v) den ye­minle Cebrail Aleyhisselâm'dan yeminle, Mikâil Aleyhisse-lâm'dan yeminle, İsrafil Aleyhisselâm'dan yeminle, Cenâb-ı Allah'ın şöyle buyurduğu rivayet edildi, (1/10) "Ey İsrafil! Keremim, varlığım, celâlim ve izzetim hakkı için kim: kavli şerîfîni Fatiha sûresine bitişik olarak bir kere okursa, siz şâhid olunuz ki, ben onu mağfiret ettim, (günahlarını bağışladım), onun hasenatını kabul ettim, onun kötülüklerini geçtim, onun dilini Cehennemde yakmaya­cağım, onu kabir azabından, Cehennem ateşi azabından, kıyamet gününün azabından ve büyük korkudan onu korurum. O Kişi Bana, peygamberler ve evliyanın bulunduğu tarafından gelir. Yani evliya kullarımla beraber bana gelir."

Ruhul Beyan "İsmail Hakkı Bursevi"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder